4 Kasım 2018 | Konuk: Altuğ Özpineci | Sunucu: Boran Yeşilyurt
Boran Yeşilyurt: Öncelikle hoşgeldiniz. Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Altuğ Özpineci: Ben teşekkür ederim bu girişimleriniz için.
Boran Yeşilyurt: İlk olarak kendinizden bahsedebilir misiniz? Kendinizi tanıtabilir misiniz?
Altuğ Özpineci: 1976’da Anamur’da doğdum. 1994 yılında ODTÜ’ye geldim. 1997 yılında (fizik ve matematik) lisanstan mezun oldum. Lisansta daha çok parçacık fiziğiyle ilgileniyordum. Yüksek lisansta değişik bir konu olsun diye katıhal fiziğine yöneldim. 1997-1999 yılları arasında Bilkent’te yüksek lisans yaptım. ODTÜ’ye geri geldiğimde parçacık fiziğinden devam ettim ve 1999-2001 yılları arasında doktoramı yaptım. Doktoramı aldıktan sonra doktora sonrası çalışmalarım için İtalya’ya gittim ve 2005 yılına kadar orada çalıştım. 2005 yılında ODTÜ’ye geri döndüm ve halen burada çalışıyorum.
(…)
Boran Yeşilyurt: Fizik bölümü mezunları lisans sonrasında neler yapabilir?
Altuğ Özpineci: Fizikçiler, mühendislerin aksine, bilinen problemlere bilinen çözümler getirmekten veya uygulamaktansa çözümü bilinmeyen problemlere nasıl çözüm buluruz amacıyla çalışır. Fizikçiler aldıkları eğitim süresince çözümünü bilmedikleri problemlerle uğraşmayı ve yaklaşık bir yanıt bulma becerisini kazanıyorlar. Fizik eğitimin iki tarafı var. İlki fizik bilgisi, ikincisi ise bu bilgileri kullanarak az önce bahsettiğim becerileri kazandırmak. Fizikçiler aldıkları eğitim sayesinde pek çok farklı alanda çalışabilirler.
Örneğin, son zamanların popüler konusu olan optik alanında, özellikle teknoloji şirketleri, bu alanda çalışan fizikçiler arıyorlar. Eğer bilgi düzeyi olarak bakarsak deneysel parçacık fizikçileri ellerindeki terabyte’larca veriyi işliyorlar ve analizini yapıyorlar. Mesela bankalarda veya borsayı yakından inceleyen kurumlarda çalışıyorsanız bu sayılar arasındaki ilişkiyi iyi analiz edip ona göre yatırım yapmanız gerekir. Başka bir açıdan bakarsak, şehir tasarladığınızda en önemli sorunlardan birisi trafiktir. Trafiği ölçerseniz, nereden ne kadar araç geçiyor diye ve elde edeceğiniz şey sayılardır. Bu sayıları inceleyip genel kurallar çıkarırsınız ve bu kurallara göre hangi caddeyi kapatırsanız trafik ne kadar etkilenir gibi öngörülerde bulunabilirsiniz.
Bir öğrencim teorik parçacık fiziği çalıştıktan sonra Almanya’ya doktorası için gitti ve orada bir iş teklifi aldı. Yaptıkları iş odanın belli noktalarına alıcılar yerleştiriyorlar, eğer odada sinek varsa konumunu belirliyorlar ve öldürüyorlar. Öğrencim tabi ilk başta afallamış, şaşırmış böyle bir teklife. Şirketin söylediği ise siz özgeçmişinizde yaptığınız çalışmaları yapabilecek yetiye sahipseniz bizim işimizle ilgili gerekli bilgileri bir iki ay içinde öğrenirsiniz ve bize yararınız olur. Yani, aldığınız fizik eğitimiyle birçok alanda çalışmak, kendinizi yetiştirmek mümkün.
Boran: Neden ODTÜ Fizik?
Altuğ Özpineci: Futbol takip ediyorsanız orada bir Süper Lig var. Eğer fizik bölümleri arasından bir süper lig oluşturursanız ODTÜ Fizik Bölümü bu ligde 3 büyüklerden birisi diyebilirim.
Boran: ODTÜ’de fizik eğitimi alan bir öğrencinin lisans hayatı boyunca kazanımları nelerdir?
Altuğ Özpineci: Fizik eğitiminin size kazandırdıkları analiz yeteneği. Karşınıza karmaşık bir problem geldiğinde bunu nasıl çözebilirsiniz, bunu öğreniyorsunuz. İkincisi verilerden anlam çıkarabilme. Bölümde genelde deney aletinin ölçtüğü verileri yorumlama şeklinde ilerliyor. Bunun dışında bazı sorumluluklar alıp işlerinizi zamanında bitirme becerisi. Bunlardan en iyi bildikleriniz ödevleriniz. Bölümde size bir sürü ödevler veriyoruz ve bunları zamanında getirmenizi bekliyoruz. Aile hayatında anne veya babanızın sizden rica ettiği şeyi yarım saat sonra yapmayı istediğinizde sizi kırmayabilirler. Ama iş ortamı böyle değil ve buradaki eğitiminizde zaman yönetimini de böylece öğreniyorsunuz.
Üniversite dediğiniz sadece derslerden ibaret değil. Kendi hayatınıza kendinizin yön verececeği bir yaşam olacak. ODTÜ size bu noktada büyük bir imkan sağlıyor. ODTÜ size kendinizi ifade edebilme becerisini kazandırıyor.
Boran: Lisans öğrencilerinden beklentileriniz nelerdir? Özel olarak bunu yapsalar mutlu olurum dediğiniz bir şey var mı?
Altuğ Özpineci: Soru sorun. Hocalarınızı sıkıştırın. En başta bunu söyleyebilirim. Üzerine düşünülmüş sorular hocaların en büyük neşesini getirecek şeydir. Üzerine düşünülmüş sorular derken şunu kastediyorum. Hocam şu kitabın arkasındaki soru ne demek istemiş. Bunun gibi sorular hocaların omuzlarını çöktürecek türden sorulardır. Ama şunu derseniz: hocam ben şu kaynakları araştırdım ama yine de şöyle bir noktayı anlamadım derseniz dileyin bizden ne dilerseniz. Bir de tabi hocam ben aslında fiziği anlıyorum ama hiçbir soruyu çözemiyorum sorusu geliyor. Bu pek dürüst bir cevap değil. Anlıyorsanız çözersiniz.
Boran: Bölümde yapılan uygulamalı ve teorik çalışmaların dünyadaki ve genel bilim çevresindeki boyutu nedir?
Altuğ Özpineci: Şu anda bölüm hocalarının birlikte ne kadar çalıştığına bakıyorum. Çünkü etraftaki hocalara baktığımda, kendim dahil, yurtdışındaki hocalarla epeyce ortak çalışmalarda bulunuyoruz ancak bölümde pek de ortak çalışma yapmıyoruz. Dünyadaki yerimiz neresi? Dünyadaki gelişen bilgileri ve teknolojileri takip ediyoruz. Buna katkıda bulunuyoruz. Buna rağmen sorunlarımız yok değil. İstatistiklere baktığımızda bölümlerde ne kadar hoca var ne kadar öğrenci var ve ders yükü ne kadar. Dünyadaki ilk 500 üniversiteyle yarışıyoruz. Ancak hoca başına düşen öğrenci sayısı ve ders yükü fazla ama bütçe az. Buna rağmen çok da geride kalmıyoruz.
Boran: Bir lisans öğrencisi, akademik çalışmalara ne ölçüde katılabilir?
Altuğ Özpineci: İstediği bir şeyleri yapabilmeyi göze aldığı oranda bu çalışmalara katılabilir. Çalışmak isteyen öğrencileri geri çevirmiyoruz. Ama gelen öğrenciyi de değerlendiriyoruz. Bazen temel derslerinden kalan öğrenciler geliyor ve teorik fizik çalışmak istediğini söylüyor. Bir de çokça öğrencimiz var ki derslerinden gayet başarılı, onların altından zaten kalkabiliyor ve ek bir çalışma yapmak istiyor. Bu durumda herhangi bir hocamıza gittiğinde deneysel ise laboratuvar çalışmalarına teorik ise gruba katılabiliyor.
Boran: Bölümümüzdeki mezunlar Türkiye ve diğer ülkelerde neler üzerine çalışıyorlar?
Altuğ Özpineci: Fizik açısından dünyadaki bütün konuları takip ediyoruz. Türkiye’de en fazla konu çalışan bölüm ODTÜ Fizik. Bu yüzden ileride herhangi bir konuda çalışmak istiyorsanız ODTÜ’de bu bölümü çalışan illaki birisini bulabiliyorsunuz.
Bir şey daha söyliyeyim, Chicago’daki Argonne Laboratuvarlarında, malzeme bölümünde çalışan bir Türk bölüme geldiğinde bize söylediği mezunlarımızın her bakımdan tam donanımlı oldukları ancak denemeye korktuklarıydı. O deneyci gözüyle bunu söylemişti. Ben de teorikçi gözüyle aynısını gözlemliyorum. Bazen öğrenci geliyor ve soruyu nasıl çözeceğini anlamadığını söylüyor. “Neleri denedin?” diye sorduğumda ise denemediği cevabını veriyor. Çıkmazsa başka bir şey denersin, denemekten korkmamak lazım.
Boran: Yurtdışına giden mezun sayımız nedir?
Altuğ Özpineci: Tam sayı vermek çok zor ancak yılda yaklaşık altmış mezun veriyoruz. Bu mezunlarımızdan her sene ortalama 6 tanesi yurtdışına gidiyor diyebiliriz.
Boran: Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz hocam. Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Altuğ Özpineci: Üniversite hayatında işin bir bilgi bir de beceri tarafı var. Bilgi tarafına bakacak olursanız sınavlar yapıyoruz, not veriyoruz sizlere. Not işin bildiğinizi ölçen bir gösterge, becerilerinizi tam olarak ölçen bir şey değil. Öğrenciler bazen doğru yolun etrafından dolanabiliyorlar. Mesela ödevlerin bazıları başka üniversitelerde de verilmiş, çözümleri de var ve bakabilirsiniz veya başarılı bir arkadaşınıza da sorabilirsiniz. Bunu yapınca bilginizi yüksekmiş gibi gösteriyorsunuz ama bu ödevlerin size katacağı beceriler var. Bu süreçte kendi başınıza düşünme, fikir yürütme ve zamanında ödevi teslim etmek gibi becerileri kazanıyorsunuz. Eğer kendiniz yapmazsanız da bu becerileri elde etme imkanını kaçırıyorsunuz. Kazanabileceğiniz bunun gibi önemli becerilerinizi ihmal etmeyin.